Diş pulpası tümüyle harabolmuş ve sinirleri tam dejere olmuşsa, vitalite kontrollarında hiçbir reaksiyon vennez; böyle pulpalara “nekroze pulpa” veya pulpa nekroz olmuş, denir.

Klinik  muyenede, eğer pulpa odası açıksa, sondla dokunulduğunda hiç ağrı olmaz. Soğuk-sıcak uygulamalan ve vitalometrik muayenede hasta hiç reaksiyon göstermezse, pulpa nekroz olmuştur.

Aşağıdaki nedenlerle pulpa nekroz olur :

– Bir pulpa iltihabi başladıktan sonra, diş tedavi edilmezse, iltihap tüm pulpaya yayılır ve sonunda nekroz olur.

– Bir travma ile, pulpanın damar-sinir paketinde kopma veya zedelenme olmuşsa, bir süre sonra pulpa nekroz olur.

– Tüm periapikal lezyonlu dişlerde, pulpa nekroz olmuştur. Pulpası nekroz olmuş dişler, klinikte akut veya kronik halde, karşımıza gelirler. Bu her iki durumda, ilk yapılacak işlemler farklıdır.

a- Akut infekte dişte kök kanalı tedavisi

Bir dişte, ilgili periapikal lezyondan kaynaklanan apse olduğunda, iltihap akut safhaya geçmiştir. Akut infekte dişlerin tedavisi, kronik infekte dişlerinkine benzer; fakat önce, apsenin tedavisi ve cerahitin boşaltılması bakımından aralarında fark vardır.

Akut apseli dişler, pulpa nekroze olduğu için bu yolla ağrı yapmaz fakat periapikal dokular apsenin etkisinde bulunduğundan, diş fazla sallanır ve hafif bir basınç ağrıya yol açar.

Bu durum daima hatırlanarak, pulpa odası açılırken dişe hiç basınç yapılmaması gerekir. Frezin aksi yönünden pannakla dişe basılarak veya köleye bir iplik bağlanıp frezin etki yönünün aksine doğru çekilerek, basınç karşılanır. Böyle dişlerde aeratör kullanmak işlemi kolaylaştırır.

Basınç yapılmaksızın pulpa odası açıldıktan sonra, kök kanalı temizlenir. Çoğu kez bu işlemi takiben cerahatin kanaldan dışarı aktığı görülür. Cerahat tamamen akıtıldıktan sonra, kök kanalı açık bırakılmayıp kapatılmalıdır; aksi halde kavite, yemek artıklarıyla tıkanır.

Akut infekte dişlerde, apse çoğu kez vestibülde lokalize olur. Bazen kök kanalı yoluyla cerahat boşaltılamaz. Böyle dişlerde bistüri ile küçük bir enzisyon yapılır ve “H” şeklinde lastik dren konur. Drenin yarısı enzisyonun iç kısmında, yansı dışında kalır. Dren, cerahat boşalıncaya kadar birkaç gün yerinde bırakılır.

Akut apikal apseli dişlerin kök kanalı temizlendikten sonra, açık bırakılıp bırakılmaması konusunda tartışmalar vardır. Bazı dişhekimleri.kanaldaki eksüdanın boşalması için açık bırakırlar. Fakat, bu durumda ağızdaki patojen mikroorganizmalar ve irritantlar kanala girerek seanslararası “flare-up=akut alevlenme” nedeni olurlar. Bu nedenle, ilk seansta kanalın uzunca bir süre açık kalması sağlanarak, içerdeki eksüda akıtılır. Seröz sıvı gelmesi, dişin kapatılmasının uygun olacağını, bildiren bir göstergedir. Dişin kapatılması daha çok arzu edilir.

İki ile yedi gün beklenir; hastanın yüzünün şişi inince ikinci seansa başlanır.

Birinci seans :

1- Rubber-dam takılır.

2- Dişin kuron kısmı tendürdiyotla silinir.

3- Kavite, dişe basınç yapmaksızın açılır. Çoğu kez, pulpa odası açılınca, cerahat veya eksüda akar.

4- Paper point’lerle, kanal sık sık kurulanır. Akıntı kesilinceye kadar, hasta koltukta bekletilebilir.

5- Şişlik, insizyon yapılabilecek kıvamda ise, insizyon yapılarak, o yolla da cerahat akıtılır. Dren konur.

6- Bu seansta kanal mümkün olduğu kadar temizlenir ve şekillendirilir. Böylece periapikal bölgedeki eksüda daha kolay akar.

7- Kanal kapatılırken ya steril kuru pamuk konur veya bir kalsiyum hidroksit patı, kanal doldurulur. Kavite “cavit” veya çiko oksit öjenol simanı ile kapatılır.

8- Dişhekimi gerekli olduğunu düşünüyorsa antibiyotik verebilir. (Ancak, hiç drenaj olmayan dişler için antibiyotik verilebilir).

İkinci seans:

1- Rubber-dam takılır.

2- Geçici dolgu maddesi ve pamuk çıkarılır. Kalsiyum hidroksit konmuş-sa, kanal temizlenir ve yıkanır.

3- Kök kanalının tam şekillendirilmesi yapılır.

4- Dişin çalışma uzunluğuna ve kanalın apikal üçte bir bölgedeki genişliğine uygun bir güta-perka seçilir. Kanala yerleştirilir ve radyografi alınır.

5- Güta-perka kanala uymuşsa; önce kanal duvarlarına, bir aletle pat (kalsiyum hidroksit olabilir) sıvanır; sonra, hazırlanan güta-perka kanala yerleştirilir.

6- Kana spreader’leri ile güta-perka bir kenara doğru itilir, boşluğa daha ince güta-perkalar doldurulur.

7- Radyografi alınarak, kanal dolgusu incelenir.

8- Kızgın bir ekskavatörle pulpa odasındaki, fazla güta-perka kısımlan kesilir.

9- Pulpa odasına, kaide maddesi konup esas dolgu yapılır.

Bu seansta, hâlâ kanaldan eksüda geliyorsa, dişhekiminde bir şüphe uyanmışsa, dolgu yapılmayıp, ilk seanstaki işlemler tekrarlanır. Hasta üçüncü seans ve hatta dördüncü seans için çağrılabilir. Kanalın doldurulması için, içerden bir akıntı olmaması gerekir.

Akut apikal periodontitis ve akut apikal apsenin haricinde, tüm periapikal lezyonlar kronik seyreder.

Pulpa nekrozu ve kangreni de kronik seyreden durumlardır. Bu patolojik olaylarda, dişte belirli veya rahatsız edici bir ağrı yoktur; bu nedenle uzun süre ağızda kronik olarak bulunurlar.

Bu tip kronik rahatsızlıklarda, pulpanın tüm sinirleri dejenere olmuştur, kanalın içine alet sokulunca, hasta ağrı hissetmez. Fakat bazen, pulpanın bir siniri sağlam kalabilir; hatta granulomlarda bile sağlam sinir bulunduğu, bildirilmiştir. Bu nedenle, hastanın hiç ağrı duymaması için anestezi yapılabilir.

Birinci seans :

1- Anestezi yapılır.

2- Rubber-dam takılır.

3- Kök kanalı temizlenir ve yıkanır.

4- Bir kanal aleti ile dişin boyu, radyografi alınarak ölçülür.

5- Kök kanalı şekillendirilir. Bu sırada sık sık yıkanır.

6- Kanal paper-point’lerle kurulanır.

7- Dişin uzunluğuna ve kanalın apikal üçte-bir kısmına uygun güta-perka kanala yerleştirilir ve radyografi alınır.

8- Bir kanal aleti ile kanaı pat’ı (sealer) kanalın duvarlarına sıvanır.

9- Hazırlanan güta-perka kanala yerleştirilir.

10- Kanal spreader’leri ile güta-perka bir kenara itilir, oluşan boşluğa daha ince güta-perka’lar yerleştirilir.

11- Radyografi alınarak kanal dolgusu incelenir.

12- Kızgın bir ekskavatör ile pulpa odasındaki fazla güta-perka çıkıntıları

kesilir.

13- Pulpa odasına kaide maddesi konur ve esas dolgu yapılır

Kronik infekte dişlerde, her ne kadar periapikal bölgede akut bir durum veya şişlik yoksa da, bazen tedavi sırasında kanaldan kan veya eksüda gelebilir.

Dişhekimi, henüz kanalın temizlenip temizlenmediğinden şüpheleniyorsa, birinci seansta veya ikinci seansta kanalı doldunnayabilir. Fakat seanslar arasında mutlaka kanalı kapatmalıdır.

Antiseptik kullanmadan kuru pamuk, kanala konabilir veya bir kalsiyum hidroksit pat’ı doldurulabilir. Geçici dolgu maddesinin de çok iyi yerleştirilmesi gerekir.